determinist palavra.
şiir lavabonuzdaki bulaşık bezinden başka nedir ki?
Monday, January 2, 2017
saat 3 ve devletimizde her şey damıtılarak verilir
Saturday, December 24, 2016
insanlar irrasyoneldir
Saturday, November 19, 2016
Açtırdım Gapıyı Girdim İçeri ve Antichrist
Artık bayağı hayattan bıktım,
İstanbul'a yerleşip akademisyen yetiştirmek istiyorum
Sunday, November 13, 2016
boyalı ve tütünlü ellerime baktığımda göremediğim geleceğim
Sunday, October 30, 2016
kedilerin ölüm haftası
kılları alınmış kollar
zehirlenmemiş bir fare
sevgilisinden kısa erkekler
berbat ve aşk dolu bakmaya çalışan kadınlar
hepinizden nefret ettiğimi her fırsatta söylemek ve hiçbir tepki alamamak
lağım suyu
eski bir arkadaşa söylenmiş birkaç replik
boğaz kuruluğu
kan pıhtılaşması
kan kan kan
emerek tükürmek
tükürük yutmak
ah siz aptallar nasıl diyor nasıl diyor bana diyor nasıl
anadolu çok sıkıcı abluka metalist kharkiv düşeş basma kitabı çiçekli çirkin elbise aptal kadın yazarlar kirli tırnakları saklamak kirli zihni saklayamamak kemik ısırmak kemik kırılması sesinden haz duymak bıyıkların terlemiş hanım kız
günümüzün övgü kaynakları traverten, bi büyük içerim ve benimki büyüktürler, kadınım ben diyemeyen kadınlar, egonun tanımını yanlış yazmış berbat sözlükler, tarih kitapları ah tarih kitapları, biz iki içiyoz abilerler, kahrolası kahır, boş yere sorulan bir soru, kahreden matematik, aptal insan elimin kiridir, benim amcam sek içer, memeleri diriltir, kalçaları titretir, kitabı yaz kahveyi bitir, siktir
küçük ayakkabılı pis kokulu kadınlar, menopoz öğretmenler, dudak çıkkınlığı, ısırmak, alenen birini aşağılamak, alınmış bir kaş, kızarmış bir kalça, atılmamış bir imza, girilmemiş bir delik, kekremsi bir tat, kustum kusucam, kusmaktan bahsedilmeyen bir şiir, sözde şiir, şiir.
ibrahim evin
Friday, August 12, 2016
şimdilik
senin yazdıklarının onların dergilerinde yeri yok, senin yazdıklarının onlar için önemi yok, senin yazdıkların okumaya değmez çünkü senin ismin duyulmamış, senin yazılarını yayınlamazlar çünkü türkiye'de bir dergide yazabilmek için önce ünlü bir oyuncu, albümleri çıkmış bir şarkıcı falan olmak gerekir çünkü onlara göre bunları yapanlar ancak yazı yazabilir, yazdıkları her ne kadar berbat olursa olsun onlar yayınlanacaktır çünkü onun ismi derginin tirajını belirlemektedir ve tirajlarının dayanakları sayfalarında sürekli sövdükleri alışveriş merkezleridir, kahrolsun avmler ancak yaşasın bizim dergimizi satan sevimli marketler, bravo bize her sayıda yeni bir ünlüden yazı aldık ve fiyatımızı arttırdık, on tl gibi fiyatlar koyduk çünkü bunca ünlüye para verip yazdırmak kolay iş değil, yaşasın yeraltı edebiyatı ancak nasıl daha popüler bir dergi yaratabiliriz çabaları, yaşasın edebiyat ancak koyduğumuz yazının niteliğinin bir önemi yok ismi yeterli cümleleri ve merhaba mail adreslerine sıkışıp kalmış gerçek yazarlar, sizler de bir gün bir dizide oynarsanız veya bir albüm çıkarırsanız oralarda yazmanız için gerekli nitelikleri tamamlamış olacaksınız, şimdilik hurdasınız.
ibrahim evin
Tuesday, July 12, 2016
bir kanat çırpışıyla kaos yaratamayan kelebek
"Aldanmış olmak büyük bir derttir.
Aldanmamış olmak pek büyük bir derttir."
desiderius erasmus
I.
Eskiden şarkıların sinemalar gibi bir teması olurdu Murat, şimdi hepsi boş. Ve ben bu çağda Carl Sagan'a peygamber gözüyle bakılmasından bıktım. Bu arada günler geçerken ve hatta aylar yıllar, ben hep frensiz bisikletin üzerinde yokuş aşağı düşüyormuş hissine kapıldım. Hayır o denli hızlı geçti demiyorum, o düşüş kadar sonu bilinen ama heyecan yaratan bir an. Ne yaparsan yap düşeceksin ancak insan çabalamak istiyor. Çabalasan ne olacak düşeceksin elbet, kaçışın yok. Kaçamadım da zaten. Hep düştüm. Kalkmanın yolu topluma sığınmaktır deniliyordu bir zaman, hala öyle mi bilmiyorum, sığınmadım, kalkamadım.
II.
Bu sefer ben sana soruyorum Murat,
Jack London'ı tanımak için ne yapmayalım?
7 rekat namaz?
Yollara düşsem veya?
Duygu yüklü kollarla ebeveynlerime sarılsam?
Kendime dahi anlatamadıklarımı anlatsam insanlara?
Ya da hiç bilinmedik bir ruh halinden bahsetsem onlara?
Bilemiyorum, göreceğiz.
III.
Beni kara listeden çıkarınız çünkü
romen rakamları bilmek hayat kurtarır.
IV.
Toplumun bizden vermemizi istediği tepkileri bırakıp kendimizi bir an önce doğallığın yakıcı sularına bırakmalıyız. Çünkü bu dünyada yakıcı olan her şey saf insan doğasına hizmet eder. Hissederek yaşamalıyız.
V.
Klasik müzik eşliğinde at rengi seçen adamlar görüyorum.
Uyanıyorum.
VI.
Bir daha görüşmek istemiyorum diyor.
Onun da kendi çapında veda hutbesi bu.
VII.
"Ama onun yazılarına iman etmezseniz,
benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?"
VIII.
Kalp tıkanıklığı yaygın bir hastalıktır.
Çağımızın en bilinmeyen ve çok bulunan hastalığı.
Bir an önce tedavisini bulunuz.
IX.
Evrenin eğilip bükülmesine rağmen
halen üçüncü sınıf komedi ve aksiyon filmlerinden nefret edenler,tebrikler.
X.
Kitaplarını kendi yayınevlerinden basan şairlerin rahatlığı.
XI.
o beni topluma karşı tuttu, o tuttu, omzumdan tuttu, düşme anında tuttu.
biz toplumun ayakaltındaydık.
o bunu bilmiyordu.
insan, ezenini ve ezdiğini sevmezmiş.
o tuttu.
XII.
Murat, delirdim mi?
İbrahim Evin